Dijital Dünyada Güvenli Alışveriş: Veri Paylaşımında Bilinçli Adımlar Atın

2023 Yılı Ticaret Bakanlığı Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Araştırma Raporu’na göre Kişisel Veriler Kullanımı;

Tüketicilerin %80’i kişisel bilgileri paylaşmayı, ancak istenilen hizmete ulaşma koşuluyla kabul etmektedir.
Puan ve indirim kazanma ya da kişiselleştirilmiş avantajlardan yararlanma motivasyonu ile 10 tüketiciden 6’sı kişisel verileri paylaşmaktadır. Mal ve hizmetten bedelsiz yararlanma noktasında «kuşku eşiği» yükselen tüketici, veri paylaşmama yönünde eğilim göstermektedir.
Kişisel verilerin paylaşımı konusunda 2 tüketiciden 1’i endişelidir.
Genç kadınlarda endişe düzeyi daha yüksek olarak gözlemlenmektedir. Endişenin altında yatan kök nedenler, kişisel verilerin kötü amaçlı kullanımı ya da onaysız harcama yapılma olasılığından kaynaklıdır.
Kişisel verilerin paylaşımına bağlı olarak istenmeyen iletilere ya da reklamlara maruz kalma endişesi düşük düzeydedir. 13 Ön Bulgular ve Öneriler Kişisel Veri Paylaşımı
Tüketicilerin, zorunlu tutulan kişisel verilerin paylaşımı konusundaki «kabul edilebilirlik» düzeyi, verinin niteliğine göre değişmektedir.
İsim, telefon, adres ya da mail adresi bilgilerinin kabul edilebilirlik düzeyleri yüksek iken, sağlık geçmişi, banka kart numarası, gelir, meslek ve yaşam biçimi belirleyenleri konusundaki kabul edilebilirlik düzeyleri düşüktür.
İnternet siteleri ya da uygulamalarında «yapılmakta olan işleme devam koşulu» olarak konulabilen «üye olma» ya da «elektronik ileti onayı»nı her 10 tüketiciden 7’si endişe duymaksızın kabul etme eğilimindedir.
Ancak başka platformlarla eşleştirme yapılma ya da zorunlu reklam koşullarını tüketicilerin yarısından fazlası reddetme eğilimindedir.
Çerezler konusunda ise 10 tüketiciden yaklaşık 4’ü kabul etmeme eğilimi taşımaktadır.
10 tüketiciden 3’ü paylaştıkları verileri yeniden düzenleyebilmenin kendi kontrolünde olduğunu düşünmektedir.
Oransal çoğunluk, internet ortamında paylaşılan kişisel verilerin reklam amaçlı kullanılmadığı kanaatindedir.

Yorumum: Araştırma raporunun sunmuş olduğu istatistik verilerine göre, firmaların dijitalde marka konumlandırması yaparken potansiyel hedef kitlelerine ücretsiz (bedelsiz) ürün veya hizmet sunmak yerine, dijitale özel kampanyalar (indirim) oluşturarak tüketicilerin iletişim bilgilerini istemelerini tavsiye ederim. Tüketicilerin dijital ortamlarda kişisel verilerini paylaşma konusunda hem fırsat hem de risk algıladıklarını, ancak bu konuda yeterli bilinç ve hak sahibi olmadıklarını göstermektedir. Bu durum, tüketicilerin kişisel verilerinin korunması ve kullanılması konusunda daha fazla bilgilendirilme, eğitilme ve teşvik edilme ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, dijital ortamlarda reklam ve haksız ticari uygulamaların önlenmesi ve denetlenmesi için mevzuat, kurum ve işbirliği eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir.